Sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak, fiziksel olarak aktif olmak ve sağlıklı bir beslenme düzenini takip etmek, en son araştırmaların büyük bir analizine göre meme kanseri teşhisi konduktan sonra kadınların daha uzun yaşamasına yardımcı olabilir.
Meme kanseri, yalnızca 2020'de kabaca 2,3 milyon vaka ve 700.000 ölümle tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanserdir. Şu anda, dünya çapında teşhislerinden en az 5 yıl sonra yaşayan yaklaşık 7,8 milyon kadın var.
Göğüs kanseriyle yaşayan birçok kadın yaşam tarzı tavsiyesi arar. Sağlıklı yaşam hakkında güvenilir bilgilere erişmeleri önemlidir.
Araştırmalardan elde edilen bulgular, meme kanserli kadınların sağlık ekibi tarafından olumlu davranış değişiklikleri yapmaları için desteklenme durumunu güçlendiriyor. Bunlar, daha sağlıklı bir diyet yemeyi ve fiziksel olarak aktif olmayı içerebilir, bunların tümü sağlıklı bir kilonun korunmasında rol oynar.
Dünya Kanser Araştırma Fonu Uluslararası Küresel Kanser Güncelleme Programının bir parçası olan yeni inceleme, 24 Ekim'de Uluslararası Kanser Dergisi'nde dört makale halinde yayınlandı. Ekim, meme kanseri farkındalık ayıdır.
Normal Vücut Ağırlığını Koruyun
Menopozdan sonra aşırı kilolu olmak veya kilo almak meme kanseri gelişimi için belirlenmiş risk faktörleridir, ancak aşırı vücut ağırlığının meme kanseri seyri üzerindeki etkisi açıktır.
Araştırmada meme kanseri olan 456.000'den fazla kadınla 226 çalışmayı gözden geçirdiler.
Bu araştırma , bilinçli kilo vermenin hastalıksız sağkalım üzerindeki potansiyel yararlı etkilerini gösteriyor.
Fiziksel aktivite
Fiziksel aktivitenin meme kanseri prognozu üzerindeki etkisini netleştirmek için, gözden geçirenler meme kanserli 39.000'den fazla kadınla 23 gözlemsel çalışmayı incelediler. Çalışmaların çoğu, aerobik, yürüyüş ve koşu gibi fiziksel aktiviteleri değerlendirdi ve meme kanserine yakalanma riskinin %15 ve %14 daha düşük olmasıyla ilkişşkili olduğu gösterildi.
Sonuçta meme kanseri tanısı konmuş hastalarda ideal kilonun korunması veya ideal kiloya erişilmesi ve günlük fizik aktivitenin hastanın nüks riskini azalttığı ve sağkalım oranını artırdığı vurgulanmaktadır.